Hrant Dink ödüllerinin sahipleri Bülent Şık ve Maleno Garzón oldu

Hrant Dink ödüllerinin sahipleri Bülent Şık ve Maleno Garzón oldu

Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün on yedincisi, 15 Eylül Pazartesi akşamı İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılan bir törenle sahiplerini buldu.

Ödülü, Türkiye’den, gıda güvenliği gibi teknik konuları kısa ve anlaşılır biçimde aktararak kamuoyunun hayati bilgilere ulaşmasında önemli rol oynayan; bilimsel dürüstlüğü, kamu yararını savunmadaki ısrarı ve risk alma cesareti gösteren ve bilgiyi bir iktidar aracı değil, toplumun ortak hakkı olarak gören Bülent Şık ve İspanya’dan hayatını, sınırların görünmeyen şiddetini görünür kılmaya, göçmenlerin yaşam hakkını savunmaya adayan, göç rotalarında yaşam mücadelesi veren binlerce insanın sesini duyurmak için yıllardır cesaretle çalışan Helena Maleno Garzón aldı.

Açılış konuşmasını yapan Rakel Dink, ‘’Hukuk hepimize lazım. Hukukun olmadığı yerde, güvensizlik, huzursuzluk, kargaşa, kaygı, keder olur. Şiddet ve zorbalık, öfke, kin, nefret çoğalır. Kimin eli kimin cebinde belli olmaz. Adalete hepimizin ihtiyaç duyduğu gerçektir- su gibi, hava gibi. Güçlü olan adil değilse vay gelmiş zayıfın, güçsüzün başına’’ ifadelerine yer verdi.

Uluslararası Hrant Dink Ödülü Komite Başkanı Ayşe Kadıoğlu, ‘’…biz bu akşam buraya ışığı kucaklamaya geldik, birbirimizden güç ve cesaret almaya geldik. Henüz bitmedik, ölmedik demeye geldik. İletişimden vazgeçmeyenleri alkışlamaya geldik’’ dedi.

Etkinlikte ödül alan Bülent Şık, ‘’Bir ülkenin havası kirletiliyor, suları zehirleniyor, toprakları ağır metallerle doluyor; üstelik bunlar bilindiği hâlde susuluyorsa orada ne adalet kalır ne eşitlik ne de onurlu bir yaşam. Böylesi bir tabloda yalnızca doğa değil, insanın insana olan bağı da zehirlenir. Oysa insan bir ada değildir; hayat başkalarıyla mümkündür’’ dedi.

Ödül sahibi Helena Maleno Garzón konuşmasında ‘’Bizler buradayız. Çünkü ölümü ve acıyı besleyen ideolojinin temelini oluşturan ırkçılıkla yüzleşmek istiyoruz. Bizler buradayız çünkü Caminando Fronteras adlı kuruluşumuz tarafından 2018’den bu yana İspanya ve Afrika sınırlarında hayatlarını kaybettikleri belgelenen 31.258 kişiyi ve her gün sınır bölgelerinde hayatlarını kaybeden binlerce kişiyi onurlandırmak istiyoruz. Onların hafızası bizi ayakta tutuyor. Onların anısına duyduğumuz saygı gereği, umutsuzluğa veya korkuya teslim olamayız. Hayatın ve dayanışmanın kökleri pek çok cepheden saldırı altındayken, ilerlemenin yolu haysiyetten geçiyor’’ dedi.

Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında, yaptıklarıyla insanlığa ışık tutanların hatırlandığı, umut veren insanların ve toplulukların selamlandığı videoyla 2025 yılının ‘’Işıkları’’ takdim edildi. Bu yılın ‘’Işıklar’’ı arasında, Peru’dan Fransa’ya, Kongo’dan Sırbistan’a, Yeni Zelanda’dan Macaristan’a insan hakları, adalet, cinsiyetçilikle, ekonomik adaletsizlikle ve yoksullukla mücadele, ekolojik hak savunuculuğu, savaş karşıtlığı gibi pek çok başlıkta yaptıklarıyla ilham olan kişiler ve girişimler yer aldı.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar