Tianjin’deki Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesi, enerji ve sürdürülebilirlik başlıklarında kritik kararlarla gündeme damga vurdu. Çin, hem karbon piyasasında hem de yenilenebilir enerji yatırımlarında tarihi adımlar atarken, Rusya ile imzalanan yeni doğal gaz anlaşması küresel enerji jeopolitiğini yeniden şekillendirecek. Çin, Hindistan ve Rusya’nın da aralarında bulunduğu ŞİÖ üyeleri, 2030’a kadar enerji iş birliği stratejisinin uygulanmasına yönelik yol haritasını
Tianjin’deki Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesi, enerji ve sürdürülebilirlik başlıklarında kritik kararlarla gündeme damga vurdu. Çin, hem karbon piyasasında hem de yenilenebilir enerji yatırımlarında tarihi adımlar atarken, Rusya ile imzalanan yeni doğal gaz anlaşması küresel enerji jeopolitiğini yeniden şekillendirecek.
Çin, Hindistan ve Rusya’nın da aralarında bulunduğu ŞİÖ üyeleri, 2030’a kadar enerji iş birliği stratejisinin uygulanmasına yönelik yol haritasını kabul etti. Zirvenin nihai bildirisi, “sürdürülebilir kalkınma konularında işbirliğinin güçlendirilmesi” taahhüdünü içeriyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, zirvede yaptığı konuşmada üç alana dikkat çekti: enerji, yeşil sanayi ve dijital ekonomi. Şi, önümüzdeki beş yıl içinde güneş ve rüzgâr kapasitesinin 10’ar GW artırılacağını açıkladı. Ayrıca Çin, ŞİÖ bünyesinde bir “kalkınma bankası” kurarak üç yıl içinde üye ülkelere 1,4 milyar dolar kredi sağlayacak.
Uzmanlara göre bu adımlar, ŞİÖ’nün yalnızca güvenlik odaklı bir yapıdan çıkarak ekonomik ve sürdürülebilirlik eksenli bir örgüte dönüşme sinyalini veriyor.
Zirve sırasında Rusya da önemli bir enerji hamlesi yaptı. Moskova, Çin ile “Sibirya’nın Gücü 2” doğal gaz boru hattı anlaşmasını imzaladı. Yılda 50 milyar metreküp gazın Moğolistan üzerinden Çin’e taşınmasını öngören proje, uzmanlara göre küresel enerji jeopolitiğinde “büyük bir dönüm noktası” niteliğinde.
Çin’in ABD’den sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) alımlarına bağımlılığını azaltması beklenirken, Pekin’in Rus gazına olan bağımlılığının artacağı da vurgulanıyor.
Çin’den Karbon Piyasasında Tarihi Dönüşüm
Çin hükümeti, 2027’den itibaren ulusal karbon piyasasında ilk kez bazı sektörler için mutlak emisyon üst sınırı uygulayacak. Böylece mevcut karbon yoğunluğu bazlı sistemin ötesine geçilerek, toplam emisyonları sınırlayan daha katı bir modele geçilmiş olacak.
Yetkililer, 2030’a kadar uluslararası standartlarla uyumlu, şeffaf ve düzenli bir karbon piyasası oluşturmayı hedeflediklerini açıkladı. Bu adım, Çin’in iklim taahhütlerinde daha sıkı bir döneme girildiğinin göstergesi olarak yorumlanıyor.
Aynı zamanda Çin, güçlü bir sera gazı olan nitroz oksit (N2O) salımlarını azaltmaya yönelik ulusal bir eylem planı yayımladı. Plana göre, 2030’a kadar kimyasal üretimde birim başına N2O emisyonları “dünya lideri seviyesine” çekilecek. Başarıyla uygulanması halinde, yıllık 120 milyon ton karbondioksit eşdeğeri emisyonun engellenmesi mümkün olacak.
Rüzgâr ve Güneşte Rekor Büyüme
Çin, yenilenebilir enerjide tarihi bir başarıya ulaştı. Ulusal Enerji İdaresi’nin verilerine göre 2020’den bu yana ülkenin rüzgâr ve güneş kapasitesi üç kat artarak 1.680 GW’a yükseldi.
Yetkililer, 14. Beş Yıllık Plan’daki enerji hedeflerinin planlandığı gibi ilerlediğini ve Çin’in küresel temiz enerji arzında belirleyici rol oynadığını belirtiyor. Aynı dönemde Çin’in yaptığı ihracat sayesinde, diğer ülkeler 4 milyar ton karbon emisyonunu engelledi.
Öte yandan artan elektrik talebi dikkat çekiyor. 2030’a kadar yıllık %5,6 olan talep artış hızının, 2035’e doğru %4,3 seviyesine gerilemesi bekleniyor. Bu talebin karşılanması için Çin, özellikle Sincan, İç Moğolistan ve Tibet gibi yenilenebilir enerji potansiyeli yüksek bölgelere yönelecek.
Güneş ve Çelikte “Aşırı Kapasite” Sorunu
Çin hükümeti, son dönemde milyarlarca dolarlık zarara neden olan aşırı kapasite ve fiyat savaşları nedeniyle güneş paneli sektöründe sıkı önlemler almaya hazırlanıyor. Çelik sektöründe ise 2025-2026 yıllarında üretim kesintisi planlanıyor.
Ancak bu tabloya rağmen Çin, Afrika pazarında güçlü bir çıkış yaptı. Son 12 ayda Afrika’ya 15 GW’tan fazla güneş enerjisi ekipmanı ihraç eden Çin, iç piyasadaki fiyat düşüşlerini bu şekilde dengelemeye çalışıyor.
Uzmanlara göre Afrika, enerji politikalarında bir dönüm noktasına yaklaşıyor. İlk kez güneş enerjisi, “daha ucuz ve daha yeşil” bir seçenek olarak fosil yakıtların önüne geçmeye başladı.
Çin ve Rusya’nın eş zamanlı enerji hamleleri, hem küresel enerji piyasasında hem de iklim politikalarında yeni bir dönemin habercisi.
Uzmanlara göre, bu gelişmeler yalnızca Asya değil, Avrupa, Afrika ve ABD’nin enerji politikalarını da doğrudan etkileyecek.