Ipsos Popülizm Raporu’na göre Türkiye’de “göçmen karşıtlığı” ve “güçlü lider arayışı” dünya ortalamalarının üzerinde. Toplumun yüzde 71’i ülkenin geriye gittiğini, yüzde 78’i göçün durdurulması gerektiğini düşünüyor. Araştırma şirketi Ipsos’un 31 ülkede yaptığı anketlerin ortalamasına göre katılımcıların yüzde 56’sı içinde yaşadıkları toplumun bozulduğunu düşünüyor. Bu oran Türkiye’de yüzde 68. Benzer şekilde, 31 ülkede vatandaşların yüzde 57’si
Ipsos Popülizm Raporu’na göre Türkiye’de “göçmen karşıtlığı” ve “güçlü lider arayışı” dünya ortalamalarının üzerinde. Toplumun yüzde 71’i ülkenin geriye gittiğini, yüzde 78’i göçün durdurulması gerektiğini düşünüyor.
Araştırma şirketi Ipsos’un 31 ülkede yaptığı anketlerin ortalamasına göre katılımcıların yüzde 56’sı içinde yaşadıkları toplumun bozulduğunu düşünüyor. Bu oran Türkiye’de yüzde 68.
Benzer şekilde, 31 ülkede vatandaşların yüzde 57’si ülkelerinin gerileme içinde olduğuna inanırken, Türkiye’de bu oran yüzde 71.
Rapora göre, Türkiye’de popülist söylemi destekleyen düşünceler de oldukça yaygın. Ülkede halkın büyük bölümü sistemin adil işlemediğine, elitlerin toplumdan koptuğuna, göçün ülkeyi zayıflattığına inanıyor.
Türkiye’de katılımcıların yüzde 52’si ‘’ülkeyi düzeltmek için kuralları çiğnemeye istekli güçlü bir lidere ihtiyaç olduğunu’’ düşünüyor. Bu oran dünya ortalamasının yüzde 47 üzerinde.
Türkiye’de katılımcıların yüzde 71’i, “geleneksel partiler ve siyasetçilerin, kendileri gibi ‘sıradan insanları’ anlamadığını” ifade ediyor. Bu tablo yalnızca siyasetçilere değil, bilgi otoritelerine de güvenin azaldığını ortaya koyuyor.
Ekonomik sistemin zenginlerin çıkarına çalıştığını düşünenlerin oranı ise Türkiye’de yüzde 75. Bu alanda 31 ülkenin ortalaması yüzde 68 iken Tayland yüzde 83 ile başı çekiyor. Bu düşünce halk arasında adalet duygusunun zedelendiği hissini yansıtıyor.
Göçmen karşıtlığı Türkiye’de ilk sırada
Ipsos’un göç konusundaki soruları da Türkiye’de dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu.
‘’Göç durdurulursa ülke daha güçlü olur’’ diyenlerin oranı Türkiye’de yüzde 78’e ulaşmış durumda.
Benzer şekilde Türkiye’de, ‘’Göçmenler yerlilerin işini alıyor’’ diyenlerin oranı da oldukça yüksek yüzde 73. İşsizlik dönemlerinde önce Türk vatandaşları istihdam edilmeli’’ diyenlerin oranı yüzde 77 ile yüzde 60 olan ortalamanın üzerine çıkıyor.
Türkiye’de katılımcıların yüzde 65’i, önemli kararların seçilmiş yetkililer yerine halk referandumu ile alınması gerektiğini belirtiyor. Bu oran, doğrudan demokrasiye olan ilgiyi gösteriyor.
Ana akım medyanın ‘’gerçekleri yansıtmaktan çok para kazanmakla ilgilendiğini’’ düşünenlerin oranı yüzde 73. Bu oranla Türkiye, Şili, Güney Kore ve Arjantin gibi Latin Amerika ve Asya ülkeleriyle benzer bir konumda yer alıyor.
Dünya genelinde umutsuzluk hakim
Türkiye’de ortaya çıkan tablo dünya genelindeki eğilimlerle büyük ölçüde örtüşüyor. Toplumsal çöküş algısı, özellikle İngiltere, ABD ve Fransa gibi Batılı demokrasilerde oldukça yaygın. Ancak bu algı yalnızca Batı’ya özgü değil; “Küresel Güney”deki pek çok ülkede de benzer şekilde karşılık buluyor.
Rapora göre bu çöküş hissini besleyen üç ana tema var. İlki ekonomik memnuniyetsizlik.Vatandaşlar artan mali güvensizliğe karşı korunmasız hissettiklerini belirtiyor. Bu korkular, son dönemdeki ekonomi ve ticaret politikalarıyla, özellikle de Trump yönetiminin uygulamalarıyla daha da artmış durumda.
Katılımcıların yüzde 57’si ek vergilerle kamu harcamalarının artırılmasına karşı çıkıyor, ancak aynı zamanda tüm kamu hizmetlerine daha fazla harcama yapılmasını destekliyor.
Anket sonuçlarına göre, çöküş hissini besleyen ikinci temel unsur “elitlerle halk arasındaki uçurum.” Katılımcıların yüzde 64’ü, geleneksel siyasi partilerin ve politikacıların kendileri gibi sıradan insanları anlamadığını düşünüyor. Ayrıca yüzde 68’i, toplumdaki asıl bölünmenin “sıradan yurttaşlar ile siyasi ve ekonomik elitler” arasında yaşandığını ifade ediyor. Bu görüşler, yaş ve sosyal sınıf fark etmeksizin, neredeyse tüm ülkelerde yaygın bir şekilde dile getiriliyor.
Popülizm raporunda yer alan üçüncü tema ise göç. Katılımcıların yüzde 44’ü, ülkelerinin göçü tamamen durdurması halinde daha güçlü olacağına inanıyor. Bu görüş, en çok Türkiye, Endonezya, Romanya ve Tayland gibi ülkelerde destek görüyor.