Koronavirüs günlerinde ebeveynlik nasıl olmalı?

YÖRET Vakfı’nın çarşamba günleri 12.00-13.00 arasında gerçekleştirdiği Online Merak Ediyordum Öğrendim Dizisi’nin 1 Nisan’daki yayınında, YÖRET Vakfı Başkanı Uzman Lisanslı Evlilik ve Aile Terapisti Sibel Erener “Korona Günlerinde 7/24 Ebeveynlik” başlıklı bir konuşma yaptı. Erenel, koronavirüs sebebiyle evlerde olduğumuz, okulların online sisteme geçtiği bugünlerde 7/24 çocuklarıyla beraber olan ebeveynlerin kendini nasıl koruyacağını, çocuklarla nasıl olumlu ilişkiler kuracaklarını, kaygı ve endişeden nasıl uzak kalınabileceğini anlattı.

Koronavirüs sebebiyle hem ebeveynlerin hem çocukların düzeninin değiştiğini dile getiren YÖRET Vakfı Başkanı Uzman Lisanslı Evlilik ve Aile Terapisti Sibel Erener, “Anne babalar olarak birincil görevimiz çocuklarımızın güvenliği, esenliği. Bu dönemi en iyi şekilde atlatmak. Çoğumuz bu dönemde stresliyiz. Çocuklar yaşları ne olursa olsun endişeyi, kaygıyı, huzursuzluğu hissediyorlar. Bunları hissettikleri zaman onlar da daha stresli ve huysuz oluyorlar. Bu, onların davranışlarında, yemek yeme ve uyku düzenlerinde ortaya çıkıyor. Bunların sebebi size daha fazla iş çıkarmak değil. Sevgimizi, yakınlığımızı, emniyetimizi hissetmek istiyorlar” sözleriyle koronavirüs salgının çocuklar üzerindeki etkisini anlattı.

Çocukların davranışlarındaki bu sıra dışılık durumunda ebeveynler ne yapmalı?

Ebeveynlerin çocukların esenliğini sağlaması gerektiğini vurgulayan Erenel, “Çocuklarla iyi iletişim kurmak gerekiyor. Bunun için sabra, dinginliğe ve sakinliğe ihtiyacımız var. Sinirli, tetiklenmiş durumlarda kendimizi tutmalıyız. İyi iletişim için çocuğu fiziksel ve sözel şiddetten korumalıyız. Ayrıca, çocukların da rahatlamak ve gevşemek için boş zamanları olmasına, kendi başına bir şeyleri keşfetmesine izin vermek gerekiyor” dedi.

“Ebeveynlerin kendilerine zaman ayırmaları gerekiyor”

Ebeveynlerin kendileri için yapabileceklerini de sıralayan Erenel, “Güne başlamadan önce veya gün bittiğinde, ebeveynlerin kendilerine özel bir zaman ayırmaları gerekiyor. Bu zamanda, nefes ve beden egzersizleri yapabilirsiniz. Bedeni gevşettikten sonra, etrafınızdaki güzellikleri fark ederek, görsel bir merkezlenme noktası bularak zihninizi de gevşetmelisiniz. Bunları mümkünse yatarak yapın. Daha sonra duygularınızı fark edin. Bunlar geçmişten gelen, şu ana dair duygular olabilir. Beklentilerinizi gözden geçirin.  Belki bazı beklentilerinizi değiştirebilir, bazılarını bırakabilir, bazılarını çocuğunuza anlatabilir ve onun bu beklentiyi karşılamasına ne engel oluyor araştırabilirsiniz. Ancak, ihtiyaçlarımızı önce kendimize vermeye çalışalım, kendimize karşı anlayışlı olalım, kendimizi takdir edelim, hoş görelim. Eğlenceli şeyler yapmayı da ihmal etmeyin. Gülmek, zor zamanlarda anlayış, şefkat ve desteğin gelmesini daha da kolaylaştırıyor. Son olarak, sahip olduklarımızı kendimize ve birbirimize hatırlatarak şükran duyalım” dedi.